1996 yılında Mersin’de doğdum. Bale, tiyatro, müzik alanlarında eğitim aldım. Profesyonel olarak basketbol oynadım. Lisedeyken Avrupa Birliği işbirliği içerisinde gerçekleştirilen öğrenci değişim programıyla Danimarka’ya gittim. Ardından İstanbul Okan Üniversitesinde Uluslararası İlişkiler, Siyaset alanından erken mezun oldum. Okurken başka fakültelerden de ders alarak ilgi alanlarımı geliştirmek istedim. Mezuniyetimin ardından Temel Sanat Tarihi eğitimi aldım.
Uzun bir süre Ideflow Sosyal medya platformunda içerik üreticisi ve koordinatör olarak çalıştım. Şu an ise Bilgi Üniversitesinde Yüksek Lisans yapmaktayım.
Güncel olarak şiir ve senaryo yazımıyla ilgileniyor, bateri eğitimi alıyorum.
Şehir sınırları, park alanları, 4 duvarlı binalar… Her gün karşılaştığımız bu sınırları hayatımızın akışında rahatlıkla görebiliyorken, kişilerin sahip olduğu fiziksel ve duygusal sınırların farkına varmakta güçlük çekebiliyoruz. Oysa farkına varamadığımız bu sınırlar, kişiliğimizi, uğraşlarımızı, nerede durmak istediğimizi ya da nasıl devam edeceğimizi belirlerken bize yardımcı olabilirler.
Kendimiz olabilmek, sağlıklı, kişisel farkındalığı yüksek ilişkiler kurabilmek, asıl olan beni hatırlamak ve kaybetmemek için bu görünmeyen sınırları korumaya ya da inşa etmeye ihtiyacımız vardır. Erken yaştan itibaren fiziksel ve duygusal olarak korunamayan ya da başkaları tarafından aşıma uğramış, zedelenmiş sınırlar ilerleyen dönemlerde kişilerin duygusal olarak manipüle edilmesine, kişinin tek başına karar verememesine ve alacağı kararlar karşısında kendini güvensiz hissetmesine neden olabiliyorken kendini başka aynalarda kendisi olmayan biri olarak görmesine, sesinin hayatındaki diğer seslere kıyasla geride kalmasına yol açabilir.
Fiziksel ve duygusal alanlarda sınırının aşıldığının farkına varan kişi, bununla beraber önceki zamanlarda aldığı kararların kendine ait olmadığının farkına varabilmelidir. Fiziksel olarak bulunduğu yere gelme durumuna kendisinin karar vermeyişinden, duygusal olarak aldığı, seçtiği durumların kendisine ait olmadığına kadar geniş yer kaplayan sınır aşımları, bu aşımların farkına varılmasıyla düzeltilebilir.
Kişi, kendini tanımak, ona iyi gelene, yapmak istediğine karar verebilmek, kendine yer açabilmek, yönünü seçebilmek, manipüle edilmemek için ya esnemiş-silikleşmiş sınırlarının yeniden inşasına başlar ya da hiç oluşturamadığı sınırlarını çizmeye. Doç. Dr. İ. Volkan Gülüm bu süreç için İyileştiren Sınırlar adlı kitabında sınır oluşturma süreci için dikkat edilmesi gereken en önemli şeylerden biri olan “hayır” demenin öneminden bahseder, bu bağlamda kendine hem duygusal hem de fiziksel anlamda sınır yaratmak isteyenin, bilinçli şekilde o sınırları oluşturmaya ve sonrasında da korumaya gereksinimi vardır.
Olmayan sınırı yaratma sürecinde veya belirsizleşen sınırların yeniden inşa sürecinde meydana gelen değişiklikler, kişinin eski alışkanlıkları ile psikolojik göbek bağını kesmesi, önceki dönemde kişinin kendine ait olmayanı yıkması, kendisine iyi gelen ya da gelmeyen konulara dair düşünmesi, bunlarla yüzleşmesi, fiziksel çevre değişiklikleri, duygusal onarım aşamaları kolay olmayan sancılı bir süreci doğurabilmektedir. Kaosu ve bilinmezliği beraberinde getiren bu zaman diliminde, yeniden inşa sürecindeki değişimler kişiye kendi özünün sinyalini verdikçe, kişi bu sürecin uzun ancak katlanmaya değer olduğunun ayrımına varabilmektedir.
Sonuç olarak, sınırlarının aşıldığının farkına varıp bu sınırları onarmak isteyen kişilerin kendilerini dinleyerek, tanıyarak, kendi seçimleri doğrultusunda hareket ederek, kendilerini en iyi şekillerde tanımlayan sınırları yaratmaları, duygusal ve fiziksel bağlamda kendilerine ait yerleri belirlemeleri kişilerin yaşamlarını daha özgür ve onlara ait hale getirmelerini sağlayabilmektedir.
Sergi bu konu bağlamında, hem duygusal olarak hem de fiziksel olarak aşılan sınırlarımıza ve aşımdan dolayı meydana gelen kaosa, kayıp haline değinirken öte yandan sınırın oluşturulma aşamasına ve bu yolda oluşabilecek zorluklara da değinerek en sonunda kendimize sormamız gereken temel soruyu ortaya koymaktadır.