Küratör: Levent Çalıkoğlu
Sanatçı: Selma Gürbüz
Dışarısı ile içerisi arasındaki diyalektik sınır artık tarih oldu. Sızıntılar, yer değiştirmeler, taklit-kopyalar, başka formlara dönüşebilen imajlar tuhaf bellek katmanları kuruyor. Davetsiz olarak zuhur eden imge sosyal, kültürel, ekonomik ve bilinçaltı rotaları kesiyor ve yeri geldiğinde de bu farklı akışları birbirine bağlıyor. Sergi tekrar tekrar görselleştirilerek aslını inkar etmeye başlayan mitos ve destanlardan, moda dergilerine uzanan ikonik duruşların zarafetine, minyatürlerde göz ve bakış hatlarındaki kutsal ikilikten, feminist sanatın yerleştirdiği anlatılara kadar görünüşte birbirinden uzak ama bilinçaltının evsahipliğini yaptığı davetsiz bilgi, form ve arketipleri bir araya getiriyor. Resim ve heykelin parça bütün ilişkileriyle kimi zaman yabanıl bir boşluk olarak giydirildiği, kimi zaman da yalın bir form diliyle bir patchwork gibi birbirine teyellendiği incelikli bir anlatım dili dolanıyor bu kompozisyonlarda. Pop sanatın aşırı anlam yüklü dominant renk ve biçim dilinin olduğu kadar, masalsı bir özün sunduğu hayal gücü avuntusunun hüzünlü etkileri var Selma Gürbüz’ün çalışmalarında.