Felsefe Seminerleri - 21. Yüzyıl Felsefe Sorunları
"Ortaklığın Patolojisi"
Konuşmacı: Murat Erşen
Moderatör: Emre Şan
İnsanların sosyal varlıklar olup olmadığı, insanların nasıl bir arada yaşayacağı en başından beri felsefenin temel sorularından biri olmuştur. Birleştirici küreselleşme ile süreğen çoğulculuğun dünyasında, faşizan eğilimlerin ve popülizmin yükselişte olduğu siyasal bir iklimde, sosyal medya ile birlikte yeni bir boyut kazanan tüketim ve gösteri toplumunun neredeyse antropolojik kırılma yarattığı bir narsisizm kültüründe ortaklık meselesi yine siyaset felsefesi alanının merkezine oturmuştur. Ortaklık, güçlerini ortak bir düşmana yönelterek kendini kendi iç şiddetine karşı koruyacaktır, düşmanın yokluğunda ise kendi öz bölünüşüne göğüs germek zorundadır. Başka bir deyişle, bağışıklık sistemi kendi bedenine saldırır. Ama bağışıklık sisteminin reaksiyonu aniden ortaya çıkan, yeni ya da öngörülmemiş bir olay değildir. Tetiklenmesinin sebebi daha kökeninden itibaren bir enfeksiyonun olmasıdır. Başka bir şey alerji yaratır. Kendine özgü, özbeöz/temiz (propre) olarak yaşantılanan şey tehdit edilmektedir. Görünüşte dokunulmamış olan şey ya da varlık zaten hep özbeöz, kendine has ve temiz olmaktan uzaktır (impropre). Öyleyse onu kurban etmek gerekir. Tek bir kaynak kendine karşı dönerek bölünür. Aşina, tanıdık, güven verici olan, aidiyet ile kökünden kopuşun ayrılmaz olduğu bir kendi özünün yitirilmesi, dışsallaşması, müsadere edilmesi hareketinin tesiri altında kalır. Bu mekanizma Bir ne zaman kendini öne sürse ve tesis etse işlemeye başlar, yarattığı şiddet tüm ortaklığı kemirir. Söz konusu olan her seferinde bir ortaklıkta pathosun eksikliği ya da fazlalığıdır. Coşku ya da duygu toplumu hiçbir sağlam bağ oluşturmaz Bu ortaklık biçimleri geçici kaynaşmalardan başka bir şey gerçekleştirmez ve insanlar arasında hiçbir gerçek yükümlülük yaratmaz. Hiçbir gelecek taahhüdünde de bulumaz. Bir değişim vaadine ya da bir eylem gücüne beden vermez. Öyleyse yeniden “ortaklıktan bize ne kaldı?” sorusunu sormak ve ortaklığın ortak “olanı”nı masaya yatırmak, toplumu bir arada tutan pathosu araştırmak, yeni bir etik ve politik özne icat etmek, insanları bir araya getirecek bir biçim tasavvur etmek, birlikte-olmanın temelini, ne bizle ne de biz-olmayanla bir olan bir Ben'in ortaya çıkışının koşulunu aramak elzemdir.
Murat Erşen Strasbourg Marc Bloch ve Galatasaray Üniversitelerinde felsefe okudu, Lyon III Jean Moulin Üniversitesi’nde “Ortaklık” (Communauté) üzerine sürdürdüğü doktora çalışmasını tamamlamadan bıraktı. Uzun süredir yayıncılık dünyasında çevirmen, editör ve danışman olara faaliyet gösteriyor. Özellikle felsefe alanında Fransızca ve İngilizceden birçok kitabı ve makaleyi Türkçeye kazandırdı. Monokl Yayınevi’nin kuruluşunda yer aldı. Yıldız Teknik Üniversitesi, Doğuş Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi’nde çağdaş felsefe ve modernite üzerine dersler verdi. Özel bir kolejde iki yıl boyunca çocuklara felsefe anlattı. Çeşitli kurumların çatısı altında ortaklık, duygular, gösteri toplumu, transhümanizm gibi konularda seminerler verdi. Eleştiri dergisi Punctum’un yayın kurulunda yer alıyor.
* Etkinliğe katılmak için sayfa üzerindeki "Kayıt Ol" butonunu kullanarak kaydınızı oluşturabilir, ücretsiz etkinlik davetiyenizi alabilirsiniz. Kayıtlar etkinlik tarihinden 1 hafta önce (07.12.2023, 18:30'da) açılacak ve "Kayıt Ol" butonu aktif hale gelecektir. Katılım 120 kişilik kontenjan ile sınırlıdır.