Aslı Andaç
Aslı Andaç 1979, İzmir doğumludur. Eğitime memleketinde turizm işletmeciliği izleyen arkeoloji dalında başladı. Almanya’da bunu sürdürerek CAU’da Klasik Arkeoloji ve İtalyan Filolojisi dallarında lisans programlarını tamamladı. Antik eser koleksiyonu, müze ve Türkiye’de Ege Universitesi kazısı gibi projelerde yaptığı çalışmaların yanı sıra, Kuzey Almanya’da nordik ülkelerle ilişkili modern sanat projelerine katıldı. Bu projeler yaratıcı düşünme, görsellik, sergileme becerilerine katkı sağladı. Artothekenverband SH Deutschland, digiCULT Museums, Provinzial Versicherung sanat galerisi gibi organizasyonlarda dokumentasyon çalışmalarına katıldı. 2014’te iş, özel yaşam ve ileri eğitim için Hollanda’ya yerleşti. Lahey’deki ticari bir girişimde, yenilenebilir enerji sektöründe başta amatörce giriştiği iş geliştirme yönetiminde çalıştı. İngilizce, Almanca, İtalyanca, Hollandaca dillerine hakimdir. Aynı şekilde, Lahey’deki Alman elçiligine bağlı kurumların kültür/sanat etkinliklerine katkı sundu. Spanda foundation ekibinin, kültürel çeşitlilik konusu üzerine ve İtalya’dan etno musikal performansları baz alan projelerine katıldı. Açık Diyalog İstanbul, Akbank Sanat bünyesindeki ‘Çağdaş Sanat ve Küratörlük’ programına katılmıştır ve küratöryel disiplinde profesyonelleşme gayesindedir.
‘Ağıç’ Kozmik Hışırtı
İnsan, kentsel yaşamın değişim sürecinde farklı yönlere evrilebilir.
Doğa ile içkin tinsel bağı, diğer yaşam formları ile dayanışsal ilişkiyi koruyan ve bunu ekolojik uyuma dönüştüren bir dil ve insan bilinci keşfetmek mümkün mü? Güncel paradigmalardan sıyrılmayı deneyimleyen perspektiftlerden, bu küratöryel mevzu çerçevesinde düşsel tasarımlar sergiliyoruz.
Ağıç, eski dilimizde ağaç ve varlık anlamlarına gelir. Yapraklarının hışırtısı yaşamın enerjisini, döngüsünü hissettirirmiş eski zamanlarda. Ağaç, kozmik düzenin ritmini sağlayan bir organizma ve dönüşümlere perspektif açan bir metafordur. Le Guin’in, Dünyaya Orman Denir adlı eco-fiction romanı burada fikirsel bir destektir. Gerçek ile kaynaşan düşlemsel betimlemelerde, militarist ve sexist yapıya karşın orman, yani yaşamı koruyan yeşil evren vardır. Ağaç, bir çok kültürde de yaratıcı enerjinin temsili olan bir totemdir.
Tarihin ilk mütevazi ağaçtan yapıları, zamanla mermerden kentsel yapılara dönüştü. Bazı mistik mimari öğeler vardı ki, öylesi insan torso formları sergiliyordu. Beden, kadın ve kozmos ilişkisini yansıtan, Karyatid gibi antropomorfik destek sütunları vardır. Kökeninde, bereket rituelerindeki pastoral kostümlü dansçılara gönderme yapar, sürekliliği imgelerdi. Zamanla adeta imparatorun mutlak gücünün temsili olup, onun yeryüzünde taşınan cennetini vurgulayan bir hal aldılar.
Bu sergilemenin gayesi, tarihsel mistisizmden yola çıkarak ona paralel kentsel kimlik dönüşümlerini, mevcut değerleri iredeleyen sanatsal tavır ile izleyiciye sunmaktır. Kozmik Hışırtı, kendine özgü imgelerin uyandırdığı çağrışımlar ve farklı maddelerin duyumsattığı titreşimler ile içtepiyi uyandırmayı deneyimlemektedir.
Erken modern zamandan günümüze degişen kent olgusunun, mevcut otoriter erk ile sembolleşen yaşam alanları sunduğunu, Bataille’in mimariye dair yazılarını da referans alarak söyleyebiliriz. Doğadan ayrılan ‘bir insan olma’ bilincini işleyen kent, bize rollere dayalı bir yapılanmayı da dayatır. Bu bağlamda, cinsiyet rolleri bazında ikincileştirme ve kadınların doğa gibi marjinalleşmesi diskursu, zaten 20 yy.’in başında dillendirildi.
Woolf’un Orlando’su dönüşümü, cinsiyetler arası hem raksı hem de rastlaşmayı ve de tarihsel, kültürel esintilerden anlatılar ile hikayeleyen edebi bir kaynaktır. Toplumda cinsiyetlere biçilen rollerden ve kentsel kostümlerden sıyrılmak için doğa, süreliliğin ve de süresizliğin kaynağı, yaşamın coşkusunun duyumsandığı yer olarak betimlenir.
Ağaç metaforu, adeta varlığımızı ve mevcut kimlik değerlerini irdeletir. Doğada nötürleşme korkusu, köklere ulaşma ve onlardan kurtulama istemini eşzamanlı olarak hissederiz. Kent-doğa gel giti ve kimlik çalkantılarımıza karşın duyumsadığımız köklerimiz, bizi eviren keşiflerle dolu mistik yaşam döngüsünün kaynağıdır.
Adeta yol göstericidir.