SERGİ

Aslına ne kadar sadık?

SERGİ
Aslına ne kadar sadık?

Burçak Yakıcı

Burçak Yakıcı (1986, Bağdat), Moskova, Cenevre, Halep, Oslo ve Strazburg gibi farklı şehirlerde yaşadı. Doktora derecesini felsefe metinlerinin çevirileri üzerine teziyle Strazburg Üniversitesi’nden aldı. Uzun yıllar Bilkent Üniversitesi, İngilizce, Fransızca Mütercim-Tercümanlık bölümünde öğretim görevlisi olarak çalıştı. Akbank Sanat-Açık Diyalog İstanbul iş birliği ile organize edilen Çağdaş Sanat ve Küratörlük programını 2021 yılında tamamladı. Londra merkezli Looking Forward Art Projects C.I.C kuruluşunda Türkiye, Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesi ilişkilerinden sorumlu küratör olarak görev almakta ve kendi bireysel projelerini yürütmekte.

Aslına ne kadar sadık?

Aidiyetlerin tümünü benimseyen ya da aidiyetlerin birini reddeden, yerleşen, yerelleşen, kendini ve davranışlarını belli bir mekâna uyarlayan bireyin öz yolculuğu ne değişkendir.

Bu değişkenliğin sebebi yer değiştirmelerde mekânlarla kurulan bağların çeşitliliği ve kendimizle bağdaştırdığımız bu mekanlarda dilin ve bedenin farklı tepkiler vermesi olabilir. Aslına ne kadar sadık? sergisinde, izleyiciye bu kurulan bağların getirdiği duygu yansımalarını deneyimletirken, farklı coğrafya ve dillerin arasında kalmışlık durumunda yabancı hissetmeye dayalı aidiyet algısını kucaklayıcı bir tavırla, bunun üzerinde etkileşimli bir biçimde düşünmeye davet eder.

Peki, insanın özüne iyice sinen iç içe geçen coğrafyalar, toplumlar, diller ve duygu yansımaları nasıl tercüme edilir? Yazar ve çevirmen Jean-Yves Masson, çeviriyi, ‘bir ruhun başka bir bedende vücut bulması’ olarak tanımlar. Gerçekten de bir metafor olarak çeviri eylemini ele alırsak, yeni bir eserde olduğu gibi, insan kendini yeniden ifade etme sürecinde (dilini) yeni bir mekâna yeniden çevirir. Bu eylemi gerçekleştirirken kendini yazarın yerine koyarak çevirmen adeta yeni bir bedende vücut bulabilir. Çevirmenin kişiliği ve bedeninden izler taşıyan çeviriler gibi, sanatçıların işleri de yaşanmışlıklardan, yer değiştirmelerden ve aidiyet meselesinden izler taşır. 

Çeviribilimci Lawrence Venuti’nin belirttiği gibi ‘yerlileştirme’ (domestication) yöntemiyle hedef kültürde çeviri metin kolayca kabul görür, ‘yabancılaştırma’ ile (foreignization) kültürel farklılık hedeflenen okura hissettirilir. Yabancılık barındıran çeviri hedef kültürün çeviri normlarına uymayışıyla yabancılaştırma bir “direnç” gösterisidir. İnsanın kendisini ifade etme süreci de bir çeviri gibidir. İfade aracı olarak kullandığımız dil, ait hissettiğimiz yerle ilişkilendirdiğimiz yaşam şeklinin de bir dışavurumudur. Kişi kimi zaman direnç gösterir, yabancılaşır, yabancılaştırılır, dışlanır, kimi zaman yerlileşir ve kabul görür. Sosyal yaşamın ve yer değişikliklerinin getirdiği farklılıkların karmaşası, çatışması ya da uzlaşması bizi aidiyet üzerine düşünmeye yöneltir. Michel Foucault yurtdışına çıktığında sığınabileceği tek vatanının dilinin olduğunu keşfeder. Foucault ‘gurbet denilen yer’siz yerde kalırken’ dilinin ‘kendi yasaları, kestirme yolları, dehlizleri, çizgileri, yokuşları, yamaçları, girinti çıkıntıları, kısacası bir fizyonomisi olduğunu’ ifade eder. Bedenin bu yer değiştirmesinde betimlediği peyzajda sözcüklerle sıkıca bağlanıp dolaşması bir aidiyet arayışı değil midir?

Aslına ne kadar sadık? başlıklı bu sergide yer değiştirmeler sonucu ortaya çıkan aidiyet meselesini insan bedeni ve dili üzerindeki yansımaları açısından sorguluyoruz. Yer değişikliği sonrasında bireyin uyum sağlaması beklenen coğrafyada sosyal yaşamın buyurduğu kurallara beden ve dil nasıl tepki verir? İnsan yaşadığı bu baskılarla ve duygularla nasıl bir deneyim yaşar ve bunu dışarıya nasıl aktarır? Kültürlerin, dillerin, toprakların, geleneklerin arasında aidiyetlerin çatıştığı bir düzlemde beden nasıl tepki verir? Tüm bu soruları ele alış biçimleri çeşitlilik gösteren sanatçıların işleri de izleyiciler tarafından ‘çevrilmeyi’ bekler. 

Aslına ne kadar sadık? sergisi aidiyet kavramına yeni bakış açıları getiren sanatçıların hem eski işleri hem yeni üretimleriyle ele alıyor. Tıpkı çeviri eylemindeki aktarım gibi, aidiyet sorgulamasının getirdiği karmaşa ve hissettirdiği diğer duygular üzerinden işlerin aktarım yoluyla izleyiciyle buluşmasına, duygulanımına ve bir iç-sorgulamaya davet ediyor. Sergi kapsamında, birbirinden farklı özgeçmişlerden gelen sanatçıların, akademisyenlerin ve izleyicilerin bir araya gelerek aidiyet meselesini nasıl duyumsadıkları ve meseleyi nasıl sorguladıkları üzerine fikir alışverişinde bulunabilecekleri seminerler de yer alıyor. Aslına ne kadar sadık? sergisi, Betül Aksu, Işıl Kurmuş Aleksandrov, Hanan Benammar, Seda Hepsev, Umut Kambak ve Anna Raimondo’nun yapıtlarını sunuyor. 

Chesterman, A. (2012). Corps et causalité en traductologie. In Sabine Kraenker (éd.), Actes de la rencontre internationale “Corps et traductions”. Helsinki: Publications romanes de l’Université de Helsinki 2, 11-18.

Foucault, M. (2016). Güzel Tehlike. Söyleşi:Claude Bonnefoy (ç. Savaç Kılıç). İstanbul: Metis Yayıncılık 

Masson, J.-Y. (2009, Ekim) C. Lefort tarafından gerçekleştirilen röportaj. Lettres d’Acquitaine. Paris: Verdier Yay.

Venuti, L. (1995). The Translator's Invisibility. New York: Routledge Yay

Sanatçılar & Eserler

Anna Raimando

Me, my english and all the languages of my life

Prodüksiyon tarihi: 2016

Teknik: ses yerleştirme (Radio art)

Ölçüler: 15’34’’

Produced by acsr (BE) and ABC’s radio show Sound Proof (AU)

Prix Palma Ars Acustica 2016

Betül Aksu

Yürüme

2016-2019

ses yerleştirmesi

05:02 süreli, 30x40 cm

Hanan Benammar

Antiphony

Prodüksiyon tarihi: 2014

Teknik: performans, dokümantasyon,

Ölçüler: Değişen boyutlarda



Işıl Kurmuş Aleksandrov

Wriggling Chairs

2021

Yerleştirme

45cm x 140cm x 35cm

Işıl Kurmuş Aleksandrov

Untitled -21 (Back to School serisi)

(kitap kapağı, cetvel ve lastik)

2009

Kağıt üzerinde kolograf baskı ve silgi ile baskı, tek basım

29,7 cm x 21 cm

Işıl Kurmuş

#Touch screen #writing

#Touch screen #writing, 

2016

Kanvas üzerine Akrilik ve Inkjet baskı

70cm x 100 cm

Seda Hepsev

Cennet

Prodüksiyon tarihi: 2020

Teknik: Tuval Üzerine Akrilik

Ölçüler: 60 x 50 cm, 60 x 60 cm

Umut Kambak

Tutulamayanlar

Prodüksiyon tarihi : 2021-2022

Teknik: Video-ses yerleştirme

Ölçüler: Değişen boyutlarda

Bizi Takip Edin
TR EN
Etkinlikleri etiketlere göre filtreleyin
08 TEM PZT
-
09 TEM SAL
1

19:00

Film Akbank 20. Kısa Film Festivali Festival Kısaları Akbank Sanat’ta (9 Temmuz)

Akbank Sanat

10 TEM ÇAR
1

18:30

Söyleşi Akbank 42. Günümüz Sanatçıları Ödülü Sergisi Sanatçı Konuşmaları - 2

Akbank Sanat

11 TEM PER
1

18:00

Seminer Bütüncül Yerleştirme

Çevirimiçi Platform – Zoom

12 TEM CUM
-
13 TEM CMT
-
14 TEM PAZ
-
15 TEM PZT
1

20:00

Seminer Sanat ve Çocuklar Üzerine Farklı bir Bakış

Çevirimiçi Platform – Zoom

16 TEM SAL
2

19:00

Film Akbank 20. Kısa Film Festivali Festival Kısaları Akbank Sanat’ta (16 Temmuz)

Akbank Sanat

20:00

Seminer Sanat ve Çocuklar Üzerine Farklı bir Bakış

Çevirimiçi Platform – Zoom

17 TEM ÇAR
1

20:00

Seminer Sanat ve Çocuklar Üzerine Farklı bir Bakış

Çevirimiçi Platform – Zoom

18 TEM PER
1

20:00

Seminer Sanat ve Çocuklar Üzerine Farklı bir Bakış

Çevirimiçi Platform – Zoom

19 TEM CUM
-
20 TEM CMT
2

10:00

Seminer Sanat, Çocuklar ve Yaratıcılık Üzerine Farklı bir Bakış (Malatya - 1. Grup)

Malatya

14:00

Seminer Sanat, Çocuklar ve Yaratıcılık Üzerine Farklı bir Bakış (Malatya - 2. Grup)

Malatya

21 TEM PAZ
2

10:00

Seminer Sanat, Çocuklar ve Yaratıcılık Üzerine Farklı bir Bakış (Malatya - 1. Grup)

Malatya

13:30

Seminer Sanat, Çocuklar ve Yaratıcılık Üzerine Farklı bir Bakış (Malatya - 2. Grup)

Malatya

22 TEM PZT
-
23 TEM SAL
1

18:00

Film Akbank 20. Kısa Film Festivali Festival Kısaları Akbank Sanat’ta (23 Temmuz)

Akbank Sanat

24 TEM ÇAR
-
25 TEM PER
-
26 TEM CUM
-
27 TEM CMT
-
28 TEM PAZ
-

Etkinliği takviminize ekleyin

E-Bülten'e üye olun