Ebru Gökçe
Ebru Gökçe, Vefa Lisesi’nde eğitimini tamamladıktan sonra Boğaziçi Üniversitesi Felsefe Bölümü’nden mezun oldu. Öğrenciliği süresince disiplinlerarası bireysel araştırmalarını sürdürürken Maya Vakfı bünyesinde ve üniversite içerisinde çocuklara yönelik yürütülen farklı projeler kapsamında Dışavurumcu Sanat ve Sanat Terapisi odaklı atölyelerde gönüllü ve stajyer olarak yer aldı.
Gökçe, 2020-2021 yılları arasında İngiltere’de Warwick Üniversitesi’nde ‘’Felsefe ve Sanat’’ alanındaki yüksek lisans eğitimini, “Witnessing Violence Through Images: How to Respond to Extreme Aesthetics” başlıklı tez çalışmasıyla, Onur derecesi alarak tamamladı. Ardından Arter’in Öğrenme Programı ekibinde Sergi Rehberi olarak görev aldı ve çocuk atölyelerinde kolaylaştırıcılık yaptı.
2022-2024 yılları arasında Habitat Derneği bünyesinde Dijital Dönüşüm Programı çatısı altında Proje Yöneticisi olarak çalışan Gökçe, 2023-2024 yıllarında Açık Diyalog İstanbul ve Akbank Sanat iş birliğiyle organize edilen “Çağdaş Sanat ve Küratörlük” seminer programını tamamladı. Şu anda yine Habitat Derneği bünyesinde Girişimcilik Programı çatısı altında Proje Yöneticisi olarak çalışıyor, uluslararası süreçler ve iş geliştirme noktasında çeşitli çalışmalara dahil oluyor.
Başkasının Hikayesi
Sergi, farklı coğrafyalardan yedi sanatçının işlerini bir araya getiriyor. Sunduğu birliktelik önerisi, dünya eksenindeki sayısız hikâyenin mütevazi bir tasavvuru.
Hafızalarımızda yer eden bazı yaşanmışlıklar tüm ağırlığıyla durur içimizde. Baş etmenin zorluğunu, yaşanan anın göreli hiçliğini, devam etmenin karşı konulamaz anlamsızlığını beraberinde taşır belki.
Peki sadece yaşayanın mıdır bu hikayeler, acılar, felaketler? Ötesinde kalan başka bireysel hikayelere nerede, hangi noktada dokunur? “Başkasının Hikayesi”; kentlerin sokaklarından, evlerin içerisinden, ders kitaplarının arasından, ekranlarımızdan karşımıza çıkabilecek birtakım hikayelerin izini sürüyor. Bu yolculuk birbirini takip eden, birbirinden bağımsız, yeryüzünden, yok yerlerden, belli belirsiz mesafelerden şahitliklere davet ediyor. Burada zor ve acımasız olanla, anlaşılmaz olanla yollar kesişiyor. Tesirin izleri karmaşıklaşıyor. Bu imgeler yığını içerisinde yaralara ve kabuklara dokunmak, iyi-kötü, masumiyet-mutlak güç kıskacına sıkışmışlığın ötesinde yeni “bir aradalıklar” kurdurabilir mi? “Başkasının Hikayesi” birbirlerinin hikayesinde yer edinebilen herkes için, hâkim olan iktidarın karşısında duran anlam arayışının içerisinde saklı bir ilişkiselliğe davet.
Sergi, farklı coğrafyalardan yedi sanatçının işlerini bir araya getiriyor. Sunduğu birliktelik önerisi, dünya eksenindeki sayısız hikâyenin mütevazi bir tasavvuru. Acıya bakmanın başkalaşan hallerini görünür kılarken, ‘paylaşılabilecek’ olan etrafında ortak bir sorgu oluşturuyor.