Cemile Kavak, eğitimini Afyon Kocatepe Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık bölümünde başlayıp, Anadolu Üniversitesi İşletme ve Ankara Üniversitesi Gazetecilik bölümlerinde tamamlamıştır. Kariyerine Ziraat Bankası İstanbul Cağaloğlu şubesinde staj yaparak adım atmıştır. 2013-2015 yılları arasında NN Hayat Emeklilik’te operasyon ekibinde görev almış, ardından 2015-2018 yılları arasında PwC Turkey Denetim ve Vergi Danışmanlık Hizmetleri sektöründe Operasyon Uzmanı olarak deneyim kazanmıştır.
Çeşitli kurumlarda aldığı Modern Sanat ve Sanat Tarihi eğitimleriyle, sanat alanındaki bilgi ve birikimini güçlendirmiştir. Plastik sanatlar alanında online atölyeler ve müze gezileri düzenlemektedir. Şu anda GalataSanat Merkezi ve 8arti1galeri ile aktif olarak çalışmalarını sürdürmektedir.
Toplumların ve bireylerin sosyal dinamiklerini anlamak, sanatın ve küratörlüğün temel taşlarından biridir. Bu bağlamda, Alman iletişim bilimci Elisabeth Noelle-Neumann'ın geliştirdiği "Suskunluk Sarmalı" teorisi, toplumsal davranışların ve düşünce yapılarının incelenmesi için güçlü bir çerçeve sunuyor.
Bu teori, bireylerin kamuoyunda azınlıkta kalan görüşlerini dile getirmekten çekinmeleri ve bu durumun, toplumda baskın görüşlerin daha da güçlenmesine yol açtığı sarmal bir süreci tanımlar.
Suskunluk Sarmalı teorisi, bireylerin sosyal izolasyon korkusu nedeniyle, toplumsal normlara ve baskın görüşlere uyum sağlama eğiliminde olduklarını öne sürer. Bu korku, bireyleri sessiz kalmaya iter ve zamanla, baskın görüşler daha görünür hale gelirken, azınlık görüşler giderek daha az ifade edilir. Bu süreç, toplumsal homojenlik ve konformizmin artmasına neden olur.
Değişen dünya koşullarında hepimiz savaşlar, göçler, doğal afetler, adaletsizlikler ve haksızlıklar karşısında bir suskunluk sarmalının içinde gibiyiz. Çoğu zaman baskının oluşturduğu şiddet nedeniyle görmezden gelmek hayatımızı kolaylaştırır oldu.
Suskunluk hayatımızın her alanına nüfuz etmiş durumda. Geçmişte olduğu gibi günümüzde de savaşlar, siyasi şiddet, kadına şiddet, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ekonomik güvencesizlikler, iklim tahribi ve hayvan katliamları gibi pek çok konuda sessizliğe gömüldük. Bu sessizliği nedeni Neumann’ın kuramında olduğu gibi çoğu zaman dışlanma tehdidi nedeniyle olsa da aslında iktidar baskısı, güç aygıtlarının baskısı ve medyanın yarattığı algı yönetimi sonucu gelişir. Bu döngünün içerisinde pek çoğumuz şiddeti görmezden gelir olduk. Başımıza bir şey gelir endişesi ile konuşamadıklarımız gittikçe büyüyen bir sarmala dönüştü. Bu sergide bugüne dek sustuğumuz konular hakkında ve susma nedenlerimizi gösteren çağdaş sanat eserlerinden oluşan bir hikâyeye tanık olacaksınız.
Sanat ve medya, kamuoyu oluşturmada kritik bir rol oynar. Medya, hangi konuların gündeme geldiğini ve nasıl tartışıldığını belirlerken, sanat ise bu tartışmaları estetik ve duygusal boyutlarıyla derinleştirir. Sanat eserleri ve sergiler, suskunluk sarmalını kırma potansiyeline sahip olan alternatif görüşlerin ve hikayelerin görünürlüğünü artırabilir.
Suskunluk Sarmalı sergisi, toplumun dinamiklerini anlamak ve bireylerin seslerini duyurabilmeleri için bir platform sunmak amacıyla tasarlanmıştır. Ziyaretçileri, kendi sessizlik sarmallarını sorgulamaya ve bu sarmalı kıracak adımları atmaya teşvik eder. Sanatın gücüyle, suskunluğun ötesine geçip, daha açık ve kapsayıcı bir topluma doğru yol almak mümkündür.