Tülay Haspulat
Tülay Haspulat 1994 yılında Samsun'da doğdu. 2020 yılında Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Mimarlık Bölümü'nden mezun oldu. Non Standard- Patafizik Müzesi isimli mimari bitirme projesi ile Archiprix Türkiye'de Jüri Özel Ödülü aldı. Türkiye Mimarlık Vakfı’nın 48 Saat Fikir Yarışması’nda ekip arkadaşı Emre Taş ile Mansiyon Ödülü aldı. 2021 yılında, Akbank Sanat ve Açık Diyalog İstanbul iş birliği ile düzenlenen Çağdaş Sanat ve Küratörlük Programı’nı tamamladı.
Tasarım, sanat ve kültürel miras gibi alanlarda çeşitli çalışmalar yaptı, etkinliklerde yer aldı. Koç Üniversitesi-Anamed'in SARAT Projesi kapsamında sunulan 'Arkeolojik Varlıkların Korunması ve Kurtarılması' adlı sertifika programını tamamladı. Manavgat, Side Arkeolojik Kazılarında staj yaptı; Oxford Üniversitesi ve New York Üniversitesi tarafından yürütülen Aphrodisias Arkeolojik Kazılarında mimari envanterlerin ölçülmesi ve belgelenmesi üzerine çalıştı. Arkeoloji ve Sanat Yayınları’nda bir süre tasarımcı olarak çalıştıktan sonra, İzmir Müze Müdürlüğü'ne bağlı Phokaia Antik Kenti’nde belgeleme çalışmaları ve İzmir Arkeoloji Müzesi’nde sergi tasarımı yaptı. 8.si düzenlenen Uluslararası Sinop Bienali’nde organizasyon ekibinde çalışmaktadır. Ayrıca, ekip arkadaşı Emre Taş ile Matris adlı bilim kurgu hikayeleri üreten projelerini geliştirmektedir.
İstisna Dönüşüm
Günümüze baktığımızda mevcut evrenimizin, akıllı sistemlerle maddi ve soyut içerik
havuzunu katlayarak büyüttüğünü görürüz.
Her geçen gün yeni teknolojilerin ve kavramların hayatımıza girmesine şahit oluruz. Bu teknoloji ve kavramlar bizi dönüştürdükçe, bizim de ideolojilerimiz değişir, gerçekliği gün geçtikçe başka türlü algılarız. Biz ve dünya dönüşürüz.
İstisna Dönüşüm, Alfred Jarry’nin 19.yy sonlarında icat ettiği ‘patafizik’ kavramından yola çıkıyor: Jarry, ‘Patafizik için, ‘Fizik ve metafiziğin ötesinde, alemin bilimdir.’ der. Absürd olan her şeye patafizik perspektiften bakan bu görüşün Apollonik olmayan Dionysosçu bir tarafı vardır, kendiliğinden ve olağandışıdır. Evrende var olan her şey ‘istisna’ hallerdir ve bunların bir araya gelerek oluşturduğu evren asla sabit değildir, dönüşmektedir. Gerçeklik, bu istisna hallerden türeyen bağıntılardır.
Patafizik bu noktada, günümüzü anlamak için kullanabileceğimiz ve her şeye bakışımızı özel kılan bir perspektif sunuyor. Gerçeklik nedir? İstisna nedir? Algılarımızla değişip dönüşen, evrim geçiren dünya nasıl çalışıyor? Küratöryel çalışma, içinde yaşadığımız ancak ayırdına varamadığımız istisnalara ışık tutarak başlar. Gerçekliğin sabit olmayıp, sürekli ‘olası yeniler’ ürettiği bir bakış ile devam eder. Algısal dönüşüme uğrayan maddi yapılar soyut dünyamızı beslerken, soyut dünyamız somut gerçekliğimizi yaratır. Gerçeklik sürekli devinir; en küçük parçadan en büyüğüne gerçeklik, istisna olanın dönüşümündedir.