Marmara Üniversitesi İktisat bölümünden mezun olmuştur. İstanbul Bilgi Üniversitesi Kültür Yönetiminde yüksek lisansını Sanatçı İnisiyatifleri ve Sanatçılar Tarafından Yürütülen Mekanların İstanbul Güncel Sanat Alanında Rolü tezi ile tamamlamıştır. Kurucu üyelerinden biri olduğu PASAJ Bağımsız Sanat Alanı’nda 2010 yılından beri görev almaktadır. Artist In Residency Bayrampaşa programını Ramada Encore Bayrampaşa otel ve PASAJ işbirliği ile 2017 yılından beri yürütmektedir. Akbank Sanat ve Açık Diyalog İstanbul’un ortaklaşa yürüttüğü Çağdaş Sanat ve Küratörlük Seminer Programı’ndan 2024 yılında mezun oldu.
Ekolojik krizden çıkmak için belli başlı girişimler dünya çapında ele alınıyor, devletler nezdinde sözleşmeler imzalanıp, taahhütler veriliyor. Sürdürülebilirlik uygulamaları çerçevesinde bireyler ve şirketler yaşama ve iş yapma biçimlerini tekrardan ele alıyorlar.
Öte yandan, dünya ekonomisi kapitalizm kuralları doğrultusunda işlemeye devam ediyor. Enerji, tekstil, gıda ve diğer birçok endüstri göstermelik çevre politikaları ile kar maksimizasyonu için durmaksızın çalışıyor; tek hedefleri tüketimin sürekliliğini sağlamak.
Hal bu iken, ekolojik krizden dönülemeyecek bir noktaya gelmemize ramak kalmış iken hedeflenenler yerine getirilemezse, ne olacak insana, dünyaya?
İnsanların bu krizden çıkmak için bireysel olarak ne yapması gerektiklerini bilmedikleri, farkında olmadıkları, günlük yaşam pratiklerine bunu nasıl entegre edeceklerini bilemedikleri bir durumdayız.
Çalışmalarında ekolojik krizlerin karmaşıklığını ve bu krizle başa çıkmanın zorluklarını tartışan
Ünlü Ekoloji aktivisti Timoty Morton insanlığın ekolojik sorunlarla yüzleşmesi ve bu sorunların karmaşıklığının farkına varılması gerektiğini vurgular.
Bu serginin ana çıkış noktalarından biri de insanları sarsacak bir kıvılcım olabilme ihtimalidir.
Bu bağlamda, sergide, mevcut ekonomik sistemin üretim ve tüketim dinamiğine alternatif oluşturabilecek ekonomik sistemlerden biri olan türetim ekonomisi, mevcut kaynakların verimli ve sürdürülebilir bir şekilde kullanılmasını teşvik eden bir ekonomik model olarak önemli bir yer tutar. Türetim ekonomisi, yerel toplulukların kendi kaynaklarını kullanarak yeni değerler yaratmalarını ve dışa bağımlılığı azaltmalarını hedefler. Bu model, bireylerin ve toplulukların yerel düzeyde kendi kendine yeterliliklerini artırmalarını sağlar ve ekonomiyi dönüştürerek tüketimi azaltma ve ekolojik krizi durdurma amacına hizmet eder.
Üç bölümden oluşan bu sergi, ilk bölümde tüketim kültürü ve doğurduğu sorunları irdelerken, ikinci bölümde türetim ekonomisi ve diğer alternatif yaklaşımların önemini ele alıyor. Sanatçılar, sürdürülebilir üretim ve tüketim modellerini araştırarak, izleyicilere bu modellerin ekolojik krize karşı nasıl bir çözüm olabileceğine dair düşünmeye davet ediyor. Üçüncü bölümde ise tüketimin yarattığı tahribat üzerinden insan ve doğa ilişkisini bireylerin ve toplulukların ekolojik krize karşı dayanıklılığını ve adaptasyon yeteneklerini araştırıyor.
"Ne Yapmalı?" sergisi, izleyicilere ekolojik krizin nedenleri ve sonuçları hakkında derinlemesine bir bakış sunarken, bu krize karşı bireysel ve toplumsal düzeyde ne tür adımlar atılabileceğini sorgulama fırsatı verir. Sergi, izleyicileri sürdürülebilir bir geleceğin mümkün olduğunu ve bunun için gereken değişikliklerin bireysel ve toplumsal düzeyde başlayabileceğini düşündürmeye teşvik ederken aksi durumda ise insanın fiziksel mevcudiyetini nasıl koruyabileceği ile ilgili düşünme alanı yaratmaktadır.