1910’lu yıllarda İstanbul’da yaşayan orta halli bir seyirci olsaydınız, nasıl filmler seyreder, seyrettiğiniz filmlere nasıl tepkiler verirdiniz? Bu atölye bu farazi sorudan yola çıkarak ses ve sessizlikle, renklerle, sinemayla ve hareketle içiçe oyunbaz bir deneyim vaad ediyor. 1908-1920 yılları arasında dünyanın değişik yerlerini kimi zaman egzotik bir bakışla ve yağlı boya tablosu gibi renklerle gösteren Avrupa yapımı filmler seyredeceğiz. Filmlerin başında ve aralarında gözümüzü gönlümüzü dünyanın güzelliğine ve renklerine açacak olan yönlendirmeli meditasyonlar yapacağız. Dönemin filmleri ve sinemasının da ruhu gereği yoğun bir deneyim olan “bedenlenmiş seyircilik” nedir, onu çok küçük ve yavaş bedensel hareketlerle araştıracağız. Zihnimizi boşalttığımız, dinginleştiğimiz zaman algılarımız nasıl açılıyor, sessiz bir filmle beraber seyahat etmek nasıl kolaylaşıyor onu göreceğiz. Cineteca di Bologna'nın hazırladığı Kinemacolor and Other Magic seçkisinden olan filmlerimize ve yer yer meditasyonlara enstrümanlarıyla Ekin Özel eşlik edecek. Etkinliğin biletlerinden elde edilen gelirin tamamı ise Kapadokya'daki Meditasyon Okulunun (instagram @meditasyonokulu) merkez binası inşaatı için bağışlanacak.