17.03.2025
Röportaj: Elif Yılmaz
Giulia Iannello ile İtalya’dan Türkiye’ye bir kısa film rotası
Film festivalleri; kültürlerin sınırları aşıp temas ettiği, uzak coğrafyaları sinemaya duyduğumuz ortak sevgide buluşturan oluşumlar. 21. Akbank Film Festivali’nde de bu yıl bir kesişim yaşanacak ve Özel Gösterim bölümünde İtalya menşeili Magma Uluslararası Film Festivali’nden bir seçki gösterilecek. Festivalin küratörlüğünü üstlenen proje yöneticisi Giulia Iannello’nun bir söyleşisi de program kapsamında yer alacak.
Giulia Iannello ile sohbetimizin konu başlıkları arasında Magma Uluslararası Kısa Film Festivali’nin yolculuğu, Akbank Film Festivali’yle iş birliklerinin detayları ve daha fazlası yer alıyor.
Magma Uluslararası Kısa Film Festivali’nin sizin de değerli bir parçası olduğunuz yolculuğunu kısaca paylaşabilir misiniz? Festival, sinema endüstrisine ve kültürüne hangi değerleri kazandırıyor?
2002 yılında, kültür derneğimizin üyeleri, Sicilya’daki izleyicilere, ana dağıtım kanallarında kendine yer bulamayan ancak yüksek değere sahip yapımları izleme fırsatı sunacak bir etkinlik hayal etmeye başladığında, film festivalleri bugünkü kadar yaygın değildi! Gönderilen VHS ve DVD’leri almak için postaneye gittiğimiz zamanlardı. Ardından da bir araya gelip başvuruları izliyorduk. İlk gösterim mekânımız yalnızca 80 koltuklu bir kilise salonuydu ve bütçemiz oldukça küçüktü. O günden bu yana her şey değişti: İletişim ve görsel-işitsel alanlarda edindiğimiz beceriler sayesinde bu projeye yeni bir soluk ve yeni fikirler kazandırdık.
Birkaç yüz seyirciden, bilet alarak festivale katılan 1000’den fazla kişiye ulaştık. 2002’de 130 olan başvuru sayısı, yıllar içinde giderek arttı ve 2020’de seçici kurulun değerlendirdiği kısa film sayısı 1000’e ulaştı.
Festival günleri de zaman içinde genişledi ve dolayısıyla kısa film formatına ayrılan alan büyüdü. 2002’de tek bir akşamla başlamıştık ancak artık hem yazın hem de kışın iki farklı mekânda bir haftalık bir festivali programı sunuyoruz. Uluslararası Yarışma’ya paralel olarak yeni yarışma bölümleri oluşturuldu: Sicilya’dan kısa filmlere adanmış Insula, video sanatı için Eksperimenta ve uluslararası prömiyerlere odaklanan Debut gibi. Son yıllarda, festivalin yan etkinlikleri de zenginleşerek sergiler, ustalık sınıfları, eğitim programları ve daha birçok etkinliği içerecek şekilde genişletildi.
Bizim için kısa film, bağımsız bir sanat formu olmanın yanı sıra yeni tarzların denendiği ve yeni akımların ortaya çıktığı bir alan. Günümüzde çevrimiçi ve streaming platformları hayatımıza girse de, bir film festivalinin rolünün sinema salonlarının merkezi önemini vurgulamak, bir yönetmen veya oyuncu ile birebir buluşmanın değerini göstermek ve genç öğrencileri izleyici kimliklerini oluşturmaya teşvik etmek olduğunu düşünüyorum. Her zamanki gibi, filmlerin yanı sıra, profesyoneller için değerli bir ağ kurma imkânı ve sinema dışındaki mekânlarda yerel topluluğun aktif katılımını sağlayan sosyal etkinlikler sunuyoruz. Magma, herkes için olağanüstü bir kültürel zenginleşme fırsatı olabilir ve olmalıdır.
Festival seçkilerinde kadın yönetmenlere yönelik belirli kotaların oluşturulması, sektördeki toplumsal cinsiyete dayalı dezavantajlara ne ölçüde bir çözüm sunabilir? Kadın yönetmenlerin eşit fırsatlara sahip olması nasıl sağlanabilir?
Bir festival direktörünün rolünün yeni yetenekleri keşfetmek, sesi duyulmayan yönetmenlere alan açmak, daha az bilinen görüntü yönetmenleriyle köprüler kurmak, izleyicinin duyarlılığını geliştirmek ve sinemanın tüm biçimleriyle kutlanmasını sağlamak olduğuna inanıyorum. Ancak festival yönetiminde kadın kotalarının uygulanmasının kadın yönetmenlerin varlığını artıracağını garanti edebileceğinden o kadar emin değilim. Çünkü bu, niteliksel değil, niceliksel bir ölçüt olurdu.
Biz nasıl çalışıyoruz, size onu anlatayım: Seçici kurulumuz yüzde 50 kadın ve yüzde 50 erkek üyeden oluşuyor. Hepimizin ortak noktası, aynı duyarlılığa sahip olmamız ve izleyicilerimizin zevklerini iyi tanımamız. Bir filmi izlediğimizde, yıllardır aynı projede birlikte çalışmanın getirdiği uyum sayesinde, izleyicinin beğenip beğenmediğini hemen anlayabiliyoruz. İlk değerlendirmemizde, yönetmenin kadın mı erkek mi olduğuna, filmin büyük bir prodüksiyon olup olmadığına, ödül kazanıp kazanmadığına ya da bölgedeki diğer festivallere katılıp katılmadığına bakmıyoruz. Bizim için yalnızca kalite önemli. Bunlar, nihai seçim aşamasında değerlendirmeye alınan unsurlar oluyor ve sonuçta en sık karşılaştığımız tablo ne oluyor biliyor musunuz? Kadın yönetmenlerin zaferi! Ancak bunun nedeni kadın olmaları değil, iyi olmaları.
21. Akbank Kısa Film Festivali’nde Magma Uluslararası Kısa Film Festivali’nin bir seçkisi de gösterilecek. Farklı kısa film festivallerinde bulunmanız sizin için neden önemli?
İzleyiciye mümkün olduğunca geniş ve çeşitli bir sinema ufku sunmak, festivalimizin en temel hedeflerinden biri olmuştur. Bu yüzden her zaman uluslararası film festivalleriyle ortaklıklar kurmaya çalışıyoruz. Çünkü hepimizin yeni vizyonlara, farklı bakış açılarına ve doğrudan deneyim paylaşımına ihtiyacı var.
Bu tür iş birlikleri sayesinde, geçmiş yıllarda festivalimize katılmış filmlerin dağıtımını ve görünürlüğünü artırabiliyoruz; böylece farklı bir izleyici kitlesinin de bu filmlerle karşılaşmasını sağlıyoruz. Bu nedenle, yurtdışındaki bir festivale gittiğimizde her zaman ulusal sınırların ötesinde izlenmeyi hak ettiğine inandığımız kısa filmlerden oluşan bir seçki götürüyoruz.
Bu seçkide özellikle Sicilyalı yönetmenlerin filmleri veya Sicilya’da çekilmiş yapımlar yer alıyor. Ayrıca Magma 2024’te İzleyici Ödülü’nü kazanan bir İtalyan filmi de seçkide bulunuyor. Umarım bu seçki beğeninizi kazanır, hatta belki Sicilya’yı, özellikle de Etna Yanardağı’nın eteklerindeki barok şehir Acireale’yi ziyaret etme isteği uyandırır!