03.01.2019
Konstrukt 28. Akbank Caz Festivali’ndeydi
Yazı: Mert Er
Konstrukt’un stilini en iyi anlatabilecek kelime avangart. Serbest cazın sunduğu bütün özgürlüğü deneysel ve uyumsuz sesleri yakalamak için sonuna kadar kullanıyorlar. Çatışan seslerin rahatsızlıktan ziyade heyecan verici olduğu konserde çoğu zaman müzisyenleri bir arada tutan şey sadece birbirini takip eden bas seslerin kurduğu altyapıydı. Ayrıca, ‘solo break’lere yer verilmeyip toplu doğaçlamalarda enstrümanlar birbiriyle rekabet edercesine sergilendi. Topluluğun son derece zengin bir müzikal doku oluşturduğu performansta; aşırı tiz ve dünya dışı sesler cömerçe dışavurulurken, ortaya çıkan müzik dinleyicileri sürekli diken üstünde ve transvari bir vaziyette tutmayı başarıyordu.
Her müzisyenin bu genel stildeki bireysel etkisine bakacak olursak, Apostolos bas dizisini belirleyip bizi aşina olduğumuz caz ritimlerinde tutuyor. Zaman zaman eline aldığı arşesiyle de birlikte müziğin atmosferine katkısı büyük. Korhan gergin ve heyecanlı doğaçlamalarını yaparken tiz notalarda geziniyor ve bolca kullandığı ‘false fingering’ tekniğiyle tansiyonu yüksekte tutuyor. Diğer sololara eşlik ederken ise yankılı vokal efektler, uyumsuz flüt tınıları ya da düdük gibi çaldığı saksafonunun ağızlığından yararlanıyor. Umut’un yüksek distorsiyondaki gitarının tellerine çılgınca vurması, nefeslilerle yarattığı jilet gibi keskin sesler ve guembri’sinden çıkardığı büyüleyici tınılar dinleyicilerin iliklerine işliyor. Turgut Alp’in groovy ritimlerle katkısı ve diğer davulcuyla onu adeta kışkırtmak istercesine girdiği ‘soru-cevap’lar ise takdire şayandı. Son olarak gecenin bence en iyi performansını sergileyen Ediz’in enerjik ve patlayıcı davul doğaçlamaları olağanüstüydü. Ziller ve trampetlerde kuvvetli ve hızlı da olsa sakin ve yavaş da, gece boyu bana Buddy Rich’i anımsatan bir ustalıkla çaldı.
Konserde çalan dört parçayı ayrı ayrı değerlendirmek yerine tek bir performans olarak görüyorum. Her şarkının kendi teması, dokusu ve zirve noktası olsa da baştan sona bir bütünü oluşturan parçalar gibi hissediliyordu. Konser boyunca hâkim olan kaotik hava rahatsız edici olmaktan çok uzaktı. Zira müzisyenler o kaosun içinde kaybolmuş gibi değil de kaosu bilinçli bir şekilde üretiyor gibi duruyorlardı. Performans süresince biriken tedirginlik ve gerginliğin ardından, konser, aşina olduğumuz akıcı ve zaman zaman karamsar caz tınılarıyla katartik bir sona ulaştı.
Özetle harika, hatta neredeyse saykodelik bir deneyimdi. Bir yandan cazın sınırlarını zorlarken, aynı zamanda özünde olanı ustalıkla koruyan dikkat çekici ve ilham verici bir performanstı. Konstrukt’u gelecekte merakla takip ediyor olacağım.