03.07.2019
Yazı: Ekin Sanaç
İllüstrasyon: Saydan Akşit
Kariyerine Paul Motian ve Tomasz Stanko’nun gruplarında çalarak başlayan ECM sanatçısı, Danimarkalı gitarist Jakob Bro, davulcu Joey Baron ve kontrbasçı Thomas Morgan ile bir araya geldiği trio’suyla 29. Akbank Caz Festivali kapsamında 22 Ekim 2019’da Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi’ne konuk olacak. İlham verici bu buluşma öncesinde Jakob Bro’nun farklı duyguları derinlemesine keşfetme motivasyonuyla ince ince işlediği müziğinin hikâyesini keşfe çıkıyoruz.
Jakob Bro, caz ile küçük yaşta, kendisi gibi müzisyen olan babasının plak koleksiyonu aracılığıyla tanıştı. Her ne kadar eline ilk aldığı enstrüman trompet olsa da 12 yaşına geldiğinde kendini trompete kıyasla ağır basan gitar tutkusuna teslim etti. Ülkesinde konservatuvar öğrenimi gördükten sonra eğitimini emin adımlarla sürdürmek için soluğu önce prestijli Berklee College of Music’de, ardından yine New York’ta bulunan New School for Jazz for Contemporary Music’de aldı.
Yayın yapmaya 2003 yılında Loveland Records aracılığıyla başlayan Jakob Bro, çok yönlü müzikal kavrayışı, yenilikçi vizyonu ve emprovizasyon kabiliyetiyle New York caz sahnesine mensup müzisyenlerin dikkatini çekmekte gecikmedi ve Amerika’dan ülkesine dönmesinin ardından, 2002 yılında, usta davulcu Paul Motian’dan Avrupa turnesine gitarist olarak katılması yönünde bir teklif aldı. Motian’ın 2004 tarihli Garden of Eden’ı, Jakob Bro’nun ECM kataloğunda varlık gösterdiği ilk albümdü. Kısa süre sonra ismi dünyanın en sofistike trompetçileri arasında anılan Polonyalı müzisyen Tomasz Stanko’nun quintet’inde de çalmaya başlayan Bro’nun ECM ile yolunun kesiştiği ikinci çalışma, 2009 tarihli Stanko albümü Dark Eyes oldu.
Jakob Bro’nun alametifarikası, cazı hem geleneklerle bağını koparmadan hem de deney yapmak ve ufuk açan atmosferler yaratmaktan geri duymayan bir stille ele alması. Folk etkileşimli modern caz yaklaşımına yön veren gitar cümlelerini loop ve çeşitli efektlerin yardımıyla kuran sanatçı, müziğinde eşsiz bir derinlik ve çeşitliliğe alan açıyor. Katman katman işlediği müziğiyle açığa çıkardığı hafifletici enerji, insanı monotonluktan uzak, zenginliklerle dolu bir sihir dünyasının içine çekiyor ve bu sayede çok geniş yelpazedeki caz dinleyicisine hitap edebiliyor. Jakob Bro, emprovizasyona her daim yer açan kompozisyonlarını nasıl tasarladığını şu sözlerle açıklıyor: “Kompozisyonlarımda bir duygunun peşinden gitmeye ve onu yakalamaya çalışıyorum. Kayda girdiğimizde de bu duyguyu yavaş yavaş açarak derinleştiriyorum... Müziğimin çoğu melodi odaklı. Kompozisyonlarım neredeyse standart şarkı yapılarını andırıyor. Ama bir melodi etrafında kurguladığım bu çerçevede çok fazla şeyin bir arada hayata geçmesine alan tanıyorum. Dağarcığıma mütemadiyen yeni müzik katmanları ekleniyor ve her çaldığımda kendimi yeni bir yerlerde buluyorum.”
Bugüne kadar grup lideri olduğu 15 albüm yayınlayan sanatçı, aralarında Paul Bley, Chris Cheek, Andrew D’Angelo, Bill Frisell, George Garzone, Lee Konitz, Kurt Rosenwinkel, Mark Turner, Kenny Wheeler ve Ben Street’in yer aldığı çok sayıda isimle ortak çalışmalarda bulundu. 2012 yılından bu yana New York caz sahnesinin gözde müzisyenlerinden davulcu Joey Baron ve kontrbasçı Thomas Morgan ile Jakob Bro Trio adı altında, Danimarkalı trompetçi Palle Mikkelborg, Norveçli efsanevi davulcu Jon Christensen ve Thomas Morgan ile ise Jakob Bro Quartet adı altında çalışmalarını sürdürüyor. Kendi adını taşıyan trio’su ve quartet’inin yanı sıra tentet’iyle de üretimlerde bulunan Jakob Bro, elektronik müzik prodüktörü Thomas Knak ile yürüttüğü Bro/Knak projesiyle ise gitarist olarak kazandığı şöhreti yeni alan keşifleriyle büyütüyor.
ECM etiketiyle lider olarak yayınladığı ilk albüm olan Gefion’u 2015 yılında dinleyiciyle buluşturan Jakob Bro, ertesi sene yine trio’suyla hazırladığı Streams ile eleştirmenlerden tam not aldı. 2018 yılında Jakob Bro Quartet’in ECM kataloğuna eklenen Returnings albümünün yanı sıra Jakob Bro Trio’nun cazın dünyadaki önemli sahnelerinden olan New York’taki Jazz Standard’daki 2017 tarihli performansı da Bay of Rainbows adı altında albümleştirildi.
Jakob Bro, 2003’ten bu yana ülkesi Danimarka’da pek çok prestijli ödüle layık görüldü: Beautiful Day albümüyle “Yılın Sanatçısı” ilan edilirken, Gefion, Balladeering ve Sidetracked albümleri “Yılın En İyi Caz Albümü”, Bro/Knack ve Sidetrack albümleri ise “Yılın En İyi Crossover Albümü” seçildi. Downbeat dergisinin geleneksel “Eleştirmenler Anketi”, 2018 yılında Jakob Bro’ya “Gitarın Yükselen Yıldızı” unvanını layık gördü. Jakob Bro’nun başarılarla dolu kariyerine genç yaşından itibaren farklı müzikal formları keşfetme tutkusunun özgürce yön vermiş olması, önümüzdeki günlerde de ne denli özel çalışmalarla karşımıza çıkacağının habercisi.