22.07.2017
Yazı: Haluk Damar
İllüstrasyon: Saydan Akşit
Keman ve piyanonun iki usta ismini bir araya getirerek unutulmayacak bir performans sonrası, Adam Baldych ve Helge Lien’in müzikal kimliklerine dair.
Dünyanın en önemli keman virtüözlerinden Jean Luc Ponty'nin iki kemancı için bestelediği yeni parçalarında kendisine sahnede eşlik etmesini istemesinden sonra caz dünyasında merak uyandıran Adam Baldych, şimdilerde modern müzikte kemanın yerini yeniden keşfe çıkan önemli bir müzisyene dönüştü.
Caz dünyasının pop menşeli eklektik plak şirketi ACT'dan 2015 yılında yayımlanan ve Helge Lien Trio ile birlikte kaydettiği Bridges albümünün daha geniş kitleler tarafından keşfedilmesi ve değer görmesi sonrasında daha da cesaretlenen Baldych, keman tekniğini klasikten ödün vermeyen ama deneysel girişimleri de reddetmeyen bir skalaya taşımayı başarması ile günümüzün önemli keman virtüözlerinden birisi olma yolunda önemli bir adım atmış oldu.
Baldych'in en dikkat çeken özelliği ise akıcı ve keskin keman tekniğinin yanında geniş bir perspektiften beslenen melodileri. Değişken keman stillerine hakim olmasının avantajını sonuna kadar kullanan Baldych'in bu cesur tekniği aynı zamanda onun melodik yapısını da oluşturuyor. Kendine has bir melankolide gezinmesi ile meşhur olan Baldych, gerektiğinde tempo kazanmaktan da hiç çekinmeyen bir müzisyen.
Derinlik ve yaratıcılıkta sıkıntı çekmeyen bir müzisyenin kendisine yol arkadaşları bulmakta zorlanmayacağını düşünebilirsiniz. Fakat Baldych gibi kalıplardan sıyrılmaya kararlı, daha da önemlisi bunu daha yolun başında başarabilmiş müzisyenler için gerçekleştirmesi en zor olan adım ideallerini paylaşabileceği, birlikte üretebileceği yol arkadaşlarını bulmaktır. Tam da bu noktada Helge Lien devreye giriyor.
Efsanevi Edward Vesala Trio'nun ve Jan Garbarek Quartet'in bir parçası olan, İskandinavya’nın yetiştirdiği en önemli caz müzisyenlerinden Arild Andersen'in yeni triosunda kendisine yer bulan Helge Lien, yayınladığı solo piyano albümlerinden, Norveç'in tiyatro divası Anne Marit Jacobsen'in müzikal projesine kadar geniş bir skalada üretim gösteren bir caz piyanisti.
Aynı Adam Baldych gibi kendisine ait bir melodik yapıyı geliştirmenin izinde olan Lien'in en dikkat çekici özelliği çok farklı müzikal skalalara eşlik edebiliyor olması. İşte bu özelliğinden ötürü Baldych gibi deneysel bir kemancının ihtiyaçlarına tam olarak karşılık verebiliyor. Baldych ve Lien'in bir arada sergilediği performans, iki müzisyenin de modern cazın sınırlarına duydukları açlıktan beslenen bir müzikal yaratım. Sahnede kendi kurallarından ödün vermeden bir araya gelmeye çalışan iki müzisyenin birbiri ile mücadele etmesini izlemek oldukça keyifli.
Özellikle Esbjörn Svensson'un zamansız ölümünden sonra doğan boşlukta, Avrupalı piyanistlerin dünya genelinde ün kazanan nadir isimlerinden olan Lien, teatral tavırlara yer vermediği sahne performanslarında piyanosu ile kontrast sunabilmenin peşinden koşan nadir müzisyenlerden.