24.04.2019
Caz Dünyasının En Özel Fotoğrafçılarından David Sinclair’e Veda
Caz fotoğrafının en özel isimlerinden biri olan David Sinclair, 25 Mart 2019’da, 84 yaşında, Melksham, Wiltshire’daki evinde hayata veda etti. Müziğe olan tutkusunun yön vermesiyle Sinclair’in fotoğraf kariyeri, 50’li yaşlarında “geç” sayılabilecek bir döneminde başladı ve 25 yılı aşkın süre devam etti. Siyah-beyaz fotoğraflarında yakaladığı benzersiz anlar bugüne kadar The Guardian, Jazzwise, Jazz UK gibi pek çok yayına eşlik etti. Ronnie Scott’s Jazz Club, Soho’nun Pizza Express Jazz Club’ı ve Chelsea’nin 606 Club’ının duvarlarındaki çoğu fotoğraf, 1980’ler itibariyle Britanya’daki caz sahnesinin kaydını tutmuş Sinclair’e ait. Çocukken geçirdiği tüberkülozdan kaynaklı engelliliği onu 2018 itibariyle fotoğraf çekmekten alıkoysa da arkasında 5.500’ü aşkın müzisyene yer veren devasa ve alabildiğine sofistike bir arşiv bıraktı.
Kendi sözleriyle David Sinclair’in fotoğrafla tanışması ve caz fotoğrafçılığına adım atması:
Fotoğraf makinesiyle ilk tanışma
“Fotoğrafla da müzikle de alakası olmayan bir iş yapıyordum ki eşim birden bire bana bir fotoğraf makinesi hediye etti. Fotoğraf çekmeye dair en ufak bir fikrim yoktu. Hâlâ da pek yok. İşin tekniğiyle ilgilenmedim.”
İlk fotoğraf anıları
“İlk iki yıl boyunca eşimle cumartesi akşamüstleri çıkar ve kırsala yolculuk ederek eski kiliseleri çekerdik. Çok keyifliydi, çok da iyi fotoğraflar ortaya çıktı.”
Klarnet sevgisi
“Müziği her zaman çok sevdim. En sevdiğim enstrüman klarnet olmuştur. Bir klarnetim var ama çalışımı dinlemek istemezsiniz... Yine de bir klarnetim var.”
Favori Ronnie Scott karesi
“Bir gün yerel gazetede çıkan bir ilan aracılığıyla yakınımızdaki bir kulübe Kenny Daverne isimli Amerikalı bir klarnetçinin geleceğini öğrendim. Adını daha önce hiç duymamıştım. Gidelim, dedik. Yanımıza tesadüfen fotoğraf makinesini de aldık. İlk caz fotoğraflarımı o konserde çektim. Çok keyifli bir geceydi. Konserleri Ugandalı çok tatlı bir adam düzenliyordu, ‘Fotoğrafları görebilir miyim?’ dedi. ‘Bir daha gelirsek görebilirsin’ dedim. Bir sonraki ay bir başka Amerikalının konserini yapacaklarını söyledi. Onu da tanımıyordum. Ama konsere gittik ve fotoğraf çektim. Fotoğraflarımı duvarlara asmak istediler. Ben herhangi bir talepte bulunmamıştım ve bana bu sefer dedi ki ‘Önümüzdeki ay Ronnie Scott gelecek.’ İşte Ronnie Scott’ı tanıyordum. Konsere elbette gittik. Daha önce onu hiç görmemiştim. Harika bir akşamdı. Ronnie harikaydı. Kapının önünde oturduğu kare favorilerim arasında.”
Geriye dönüp bakınca caz fotoğrafçılığı kariyerini nasıl değerlendirmiş?
“Bu kariyere atılmamın tek sebebi keyif almamdı. Benim için çok farklı bir deneyimdi. Daha önce yaptığım hiçbir şeye benzemiyordu. Ve başarıyı yakaladım. Fotoğraflar iyi sonuç veriyordu. Çok az para kazanıyordum. Gazete ve dergiler çok az para verirler. Zaten caz dünyasında genel olarak pek para ödenmez. Ama basılan fotoğrafların yanında adımı görmek benim için çok güzel bir duyguydu.”