12.11.2018
Yazı: Cem Kayıran
Plak kültürünün güçlü bir şekilde yeniden doğuşuna ve dijital mecralarla mücadelesine tanıklık ettiğimiz bugünlerde, tarihte iz bırakmış bazı caz plaklarını hatırlamak istedik. Tüm zamanların en yüksek satış rakamlarına ulaşmış caz albümleri ve hikâyelerine buyurun.
Miles Davis – Kind of Blue
(Columbia, 1959)
1959 yılının bahar aylarında efsanevi bir kadronun bir araya gelmesiyle hayata geçen Kind of Blue, yalnızca caz tarihinin değil; müzik tarihinin en yüksek satış rakamlarına ulaşmış albümlerinden biri. Türe uzak dinleyiciler için de fazlasıyla ulaşılabilir bir albüm olması Kind of Blue’nun en büyük cazibelerinin başında. Davis’e eşlik eden John Coltrane, Bill Evans, Cannonball Adderley gibi efsanelerin özgün dokunuşlarının da hissedildiği albüm, 1992 yılında Grammy’lerin Hall of Fame’ine dahil edilmişti. Yayınlanmasından uzun yıllar geçmesine rağmen, 2016 yılında dünya genelinde en çok satılan 10. plak olan Kind of Blue, günümüzde her hafta 5.000 kopya satmaya devam ediyor.
Herbie Hancock – Headhunters
(Columbia, 1973)
Herbie Hancock diskografisinin funk hissiyatı en belirgin albümlerinden olan Headhunters, tüm zamanların en çok satan caz albümleri arasında bulunuyor. Yayınlanışının ardından kısa sürede bir milyon satış istatistiğine ulaşan Headhunters, bu sayıya en hızlı ulaşan albüm olarak da anılıyor. Albümü yeni orkestrası eşliğinde kaydeden Hancock, Headhunters’ın perde arkasını şöyle anlatıyor:
“Müziğin bir anlamda ruhani olan eksantrik taraflarından ziyade üst taraflarının atmosferini keşfetmekte çok fazla zaman harcadığımı hissetmeye başlamıştım. Şimdi dünyadan biraz daha parça koparma ve dünyaya biraz daha bağlanmış hissetme ihtiyacı doğdu; dünyayla bir bağlantı... Önceki altılımla birlikte biraz ağır bir tür müzik çaldığımızı hissediyordum ve bundan yıpranmıştım. Daha hafif şeyler çalmak istiyordum.”
Dave Brubeck – Time Out
(Columbia, 1959)
Dave Brubeck ismini duyduğunuzda çoktan aklınızda çalmaya başlamış olan “Take Five” parçasını da içinde bulunduran Time Out, müzisyenin Eugene Wright, Paul Desmond ve Joe Morello’dan oluşan klasik kuartetiyle kaydedilmişti. Birçok farklı platformda karşınıza çıkabilecek “Ölmeden önce dinlemeniz gereken 50 albüm” türevi listelerde de her daim başı çeken Time Out’un açılış şarkısı olan “Blue Rondo à la Turk”ün, müzisyenin İstanbul’a yaptığı bir ziyarette dinlediği orkestranın 9/8’lik ritimlerinden ilhamla yazıldığını da buraya not düşelim. Listenin üst sıralarında Columbia’nın aynı yıl yayınladığı iki albümün birden olması da ilginç bir detay tabii.
Weather Report – Heavy Weather
(Columbia, 1977)
Yayınlandığı yıl 500.000 kopya satan ve prestijli caz dergisi Downbeat tarafından “Yılın En İyi Albümü” seçilen Heavy Weather için tüm zamanların en iyi caz albümlerinden biri olduğu yorumunu da yapabiliriz. Efsanevi basçı Jaco Pastorius’un ekibe katılmasıyla birlikte müziğinde belirgin değişiklikler yaşayan Weather Report’un klasik albümü, caz-rock akımının doğmasına da öncülük etmiş bir kayıt olarak biliniyor. Grubun lideri Joe Zawinul, albüm öncesinde Pastorius’un aralarına katılmasıyla başlayan değişimi şöyle özetliyor:
“Sadece dört ölçü çaldığını duydum ve tarih yazmak üzere olduğumuzu anladım. Jaco’dan önce Weather Report daha çok siyahlar tarafından takdir edilen kült bir gruptu. Bizi ticari olarak başarılı kılan yeni ve beyaz dinleyici kitlesine ulaştıran bu sevimli beyaz çocuk Jaco olmuştu.”
*Dünya genelinde en çok kopya satmış diğer caz plakları arasında bir başka Miles Davis kaydı olan Bitches Brew, bir başka Herbie Hancock albümü Future Shock, Louis Armstrong’un iki klasiği Hello, Dolly! ve What A Wonderful World, Al Di Meola’nın 1977 çıkışlı albümü Elegant Gypsy ve Mahavishnu Orchestra’nın Birds of Fire’ı bulunuyor.